Başarılı bir yönetimin iki ayağı vardır: Yapılması gerekenler ve yapılmaması gerekenler. Bu iki olguyu başarılı bir kurumsal blog yönetimi için dikkatle içeriklerimize uygulamalıyız.
Kurumsal blog yönetirken en temel kuralları “Kurumsal Blog Yönetmenin ABC’si” yazısı ile paylaşmıştım. Bu yazının konusu ise kurumsal blog yönetirken nelerin yapılmaması gerektiğidir.
Kurumsal bloglar yeni nesil iletişim kültürünün bir ürünü olarak, bulunduğu sektöre liderlik etmek isteyen tüm kurumların kullanması gereken resmi ile gayrı resmi arasında statüye sahip bir iletişim kanalıdır.
Sadece Kuruma Odaklanmayın
Kurumsal bloglar kurumun kendini aracısız ifade etmesi için kullanılan iletişim kanalıdır fakat bu , iletişiminizin içeriğinin sadece kurumunuza ait bilgilerden ibaret olacağı anlamına gelmemektedir. Belirli bir tonda hazırlanacak olan içeriklerle kurum, müşterilere ve sektöre tanıtılmalı, buna ek olarak kurumun faaliyet gösterdiği sektöre yönelik ufuk açıcı içerikler geliştirilmeli, endüstrinin eğilimlerini öngörüp trendlere yön vermelidir. Eğer sadece kuruma yönelik içerik geliştirilirse hitap edilen kitle de her zaman küçük kalacaktır. Unutulmaması gereken çok büyük bir kural: Endüstri her zaman kurumdan büyüktür!
Satış Yapmaya Çalışmayın
Kurumsal bloglar bir satış sitesinden öte bir eğitim sitesidir. Kurumsal blogların iyi örnekleri incelendiğinde eğitim ve bilgilendirmeye yönelik içeriğin daha fazla, satışa yönelik içeriğin ise daha az olduğu gözlemlenmektedir. Dergilerde, internet sitelerinde, gazetelerde reklama doyan kullanıcıları bir de kurumsal blogunuzda satış odaklı içeriğe boğmak yarardan çok zarar getirecektir.
Tekrar Tekrar Sosyal Medyada Paylaşmayın
Özgün bir blog içeriği mutlaka okuyucusuyla buluşacaktır. Çok önemli olduğunu düşünseniz bile tekrarlar halinde blog içeriğinizi sosyal medya kanallarınızdan paylaşmayın. Eğer blog içeriğiniz gerçekten değerli ise bu işi marka/blog elçileriniz sizin yerinize yapacaktır. Bir içeriği sizin paylaşmanızla marka/blog elçinizin paylaşması arasında da değer yaratma açısından oldukça büyük farklar vardır.
Blogu “Hakkımızda” Bölümüne Çevirmeyin
Firmaların yaptıkları başlıca hatalardan biri de kurumsal blogda kurumun geçmişine çok fazla atıfta bulunmalarıdır. Şirketin geçmişinden bahsedilmesi gereken yer web sitenizin Hakkımızda kısmıdır. Bu bölümde dilediğiniz kadar geçmişe yolculuk yaparak nostalji yaşayabilirsiniz: Kurumsal blog ise geleceğe açılan bir iletişim kapısıdır.
Pop-up Pencere Kullanmayın
Kim kullanıyor ki demeyin! Birçok sitenin düştüğü en büyük hatalardan biri de budur. “Sosyal medya hesaplarımızı beğenin” ibaresiyle açılan pop-up pencereler sayfaya erişimi ve okumayı güçleştirdiğinden okuyucuyu kaçırabilmektedir. Bunun yerine sayfa içi slider menüler ve katmanlar kullanabilirsiniz. Eğer pop-up kullanma konusunda ısrarcı iseniz bu hakkınızı açılış sayfasında değil, alt sayfalarda kullanmalısınız.
Kurumsal bloglar doğru değerlendirilmesi gereken önemli iletişim kapılarından birisidir. İletişimin tonu, içeriğin kalitesi ve sunuşu konusunda başarılı olan kurumsal bloglar oldukça başarılı müşteri deneyimleri yaratmaktadır.