Bir durumu en anlaşılır şekilde açıklamak için onu elle tutulur bir hale getirerek kavramsallaştırmak gerekmektedir. Ben de bu yazımda, başarılı bir blogger ekosistemi için ihtiyaç duyduğumuz yapıların tamamını Blogger Kooperatifi kavramıyla açıklamak istiyorum.
Bilindiği üzere kooperatifler küçük sermaye sahiplerinin birikimlerini birleştirerek, tek başlarına alamayacakları yatırım risklerini, güç birliği yaparak almalarını sağlayan ekonomik topluluklardır. Kooperatifler organizatör kurumlardır ve ölçek ekonomisi yaratarak üretim ve yatırım maliyetlerini düşürürler. Bu durum hem üreticiye, hem tüketiciye dolayısıyla ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.
Aynı modeli alıp blogger dünyasına uygulamak istediğimizde karşımıza üç bileşen çıkmaktadır. Blogger, marka, organizatör kurum ve servisler. (yani Blogger Kooperatifi.) Bu yazıda blogger ve marka bölümünü kısaca ele alarak, sorunun ana kaynağı olan organizatör kurum ve servisler üzerine dikkatinizi çekmeye çalışacağım.
Bloggerlar
Belkide fayda dolu bir blogger ekosisteminin oluşmasında kendi üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getiren tek öğe bloggerlardır. Kendi sektörlerinde bilinirliği olan bloggerların önemli bir kısmının, belirli bir mesaiyi tamamladıktan sonra blog yazmaya zaman ayırdıklarını gözlemleyebiliyoruz. Teknoloji, sağlık, anne-çocuk, seyahat, moda ve pazarlama en fazla içeriğin üretildiği blog kategorileridir.
Marka
Markalar da bloggerlar ile iş birliği yapmak istiyor fakat süreç konusunda henüz yeterince deneyimleri bulunmadığından ağırdan alıyorlar diyebiliriz. Süreci özetlemek adına Bir Blogger Etkinliği Düzenlerken Akla Gelen 5 Soru başlıklı bir yazı yazmıştım. Oldukça güzel geri dönüşler aldım ve bu yönde yazmaya devam edeceğim.
Blogger etkinliği düzenleme kararı alan bir markanın karşılaştığı en büyük sorun doğru bloggerlara ulaşmak ve etkinliği organize etmektir. Bu işi tamamen ticari anlamda yapan oldukça büyük yayıncılar bulunuyor. En bilinen örneği ise Hürriyet Bumerang Network. Markala ya bu tip ağlara yönelmeyi tercih ediyor ya da bir süre daha pozisyonlarını korumayı tercih ediyorlar. Markaların bu tercihlerini değiştirmenin yegane yolu; markalarla bloggerlar arasında köprü oluşturacak yapıların tesis edilmesidir. Bu yapıların bütününe Blogger Kooperatifi diyebiliriz.
Blogger Kooperatifi
Çalışkanız, zekiyiz, azimliyiz, kısacası muhteşem insanlar olmak için tek eksiğimiz var, o eksik de bir çok kulvarda geride kalmamıza neden oluyor: İş birliği kültürü. İstiklal Caddesi’nde mikrofon uzatacağınız 10 kişiden 8’i tarım konusunda dünyanın en iyi ülkesinin Hollanda olduğunu bilir. Bunun tek sebebinin ise iş birliği kültürü olduğunu genellikle bilmemektedir. Çünkü bu kavramın yabancısıyız.
Aynı davranışsal hastalık blogger kooperatifinin oluşmamasının en büyük nedenlerinden biridir. Zira daha önce tamamen beklentisiz bir şekilde herkese açık bir blogger veritabanı oluşturmaya çalışmıştım. Aylar geçmesine rağmen sadece 10 bloggerın kayıt yaptırdığını görünce birebir iletişim kurarak nedenini anlamaya çalıştım. Öyle garip sorularla ve sohbetin sonuna doğru ithamlarla karşılaştım ki işi tamamen terk etmek durumunda kaldım. Kaç para kazandığımı, bilgileri kime satacağımı, bunları nerede kullanacağımı soranlara verecek cevap bulamamıştım…
Blogger dünyasını hareketlendirecek, sadece İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerdeki bloggerların değil, ülkemizdeki tüm bloggerların aktif olarak katılım sağlayabileceği çözümümüzün adımlarını sırasıyla değerlendirelim.
1-Blogger Veritabanı
Bloggerları bir platform üzerinde buluşturmak, etkileşim sağlamak ve gerçek kişilerle çalışabilmek için ilk adımda bir blogger veritabanı oluşturulmalı ve her bloggerın kendi bilgilerini kaydedebileceği bir arayüz üzerinden bloggerdan aşağıdaki bilgilere cevap vermesi istenmeli.
- Blogunuzda yer verdiğiniz konu kategorileri?
- Tercih ettiğiniz iletişim yöntemi?
- Etkinlik düzenlenirse katılım durumunuz?
- Etkinliğe katılabileceğiniz gün ve saatler?
- Hangi şehirde yaşıyorsunuz?
- Bir başka şehirdeki etkinliğe katılabilir misiniz?
Tüm bu bilgiler ışığında bir marka, herhangi bir gün ve herhangi bir saatte düzenleyeceği bir blogger etkinliğine kaç bloggerın katılacağını ve etkinliği hangi saatler arasında yapması gerektiğini öngörebilir. Örnek olarak Blog Catalog kullanılabilir.
2-İçerik Servisleri
Bir işin geleceğini garanti altına almanın en kesin yolu, o işin tüm paydaşlarının yaratılan faydadan pay almasını sağlamaktır. Bu prensip üzerine kurulan tüm iş birlikleri kalıcı ve verimli olmaktadır. Bu nedenle servise kayıt olan bloggerların içeriklerini paylaşabilecekleri bir içerik paylaşım ağını da hayata geçirmeliyiz. Ülkemizde de bunun bir çok örneği bulunmaktadır. En bilineni ise Hürriyet Yazar Kafe
[wp_ad_camp_2]
Hazırladığınız servise kayıt olan bloggerların da ortaya çıkan faydadan paylarını almalarını sağlamalıyız. Fayda dendiğinde sadece maddi değerleri anlamayalım, bir blogger böyle bir servise kayıt olup içerik paylaşarak bilinirlik, trafik ve en sonunda da gelir elde edebilir.
3-En İyi Bloggerlar Listesi
Sektörde onlarca liste var diyebilmeyi çok isterdim fakat ne yazık ki tüm yetersizliğine ve eksikliğine rağmen bize ışık tutan yegane blogger listesi MediaCat’in Power 100 listesidir. Benim de dijital karalama defteri blogumla yer aldığım listeyi sıklıkla takip ediyorum. Power 100 listesinin etkin çalışması hem sektör hem de bloggerlar için oldukça önemli, bu nedenle MediaCat Power 100 İçin Eleştiriler ve Öneriler yazısını ayrıca kaleme alıyorum.
Etkin bir blogger listesi öncelikle serbest blog yazarlarının daha fazla ve daha nitelikli içerik üretmesini teşvik edecek olan en önemli servistir. Power 100 listesinde yer alıp da listedeki güncel yerini takip etmeyen kaç blogger vardır? Bu nedenle blog yazarlarını sosyal medyada içeriğini paylaşmaya teşvikten ziyade, nitelikli ve devamlı içerik üretmeye teşvik edecek bir sıralama algoritması geliştirilmelidir.
Top 100 listesindeki bloggerların tamamı pazarlama, marka, reklam, medya, iletişim, sosyal medya türünde içerik üreten bloglardan oluşmaktadır. Peki ya sağlık, tatil, seyahat, moda veya otomobil? Blogger Kooperatifi’nin listesinde ise bu kategorilerde de yayın yapan bloggerların ekosisteme entegre edilebilmesi için kategorik sıralamanın da olması gerekmektedir. Örneğin: Top 50 Otomobil Bloggerları
Blogger sıralamanın önemli ölçütlerinden biri de, bloggerların içeriklerini yayınladıkları servisimizdeki (Yazar Kafe gibi olması gereken servis-2.madde) okunma oranları olmalıdır. Bu ölçüt servisin bloggerlara kattığı değerin ölçülebilmesi açısından oldukça önemlidir.
4-Otomatik / İzinli Reklam Ağı
İşin bu kısmı tamamen blogger dünyasını geliştirmeye yönelik tasarlanmalı. İş birliği yapılan markalardan reklam alınmalı, bu reklamlar bloggerların sayfalarında yayınlamalı ve buradan elde edilen gelir de belirli kriterlere göre bloggerlarla paylaşılmalıdır.
Bloglarda otomatik ve izinli reklam alanları bulunmalı. Blogger Kooperatifi reklam yöneticisi veya markanın reklam yöneticisi kendi hesabından giriş yaparak, otomatik veya izinli reklama izin veren bloggerları kendi seçmeli ve reklamı yayınlanmak üzere bloggera göndermelidir. Eğer blogger veritabanına kayıt olurken otomatik reklam yayınlamayı kabul etmişse, reklam otomatik olarak belirlenen alanda yayına girmelidir, eğer reklam izin şartı bulunan kategorideki bir markanın reklamıysa da blogger onayladıktan sonra yayına girmeli.
Örnekle anlatmak gerekirse; bir teknoloji bloggerı olduğunuzu düşünelim. Otomatik reklam kategorisine Turkcell, Samsung, LG, Vestel gibi markaları eklediniz, bu markalardan gelen reklamlar otomatik olarak yayına girecektir, izinli reklam kategorisine de otomobil, eğitim, sağlık gibi seçenekleri eklediniz. Blogger Kooperatifi reklam sisteminden size Mercedes-Benz reklamı gönderildi, siz onayladığınızda bu reklam yayına girecek, onaylamadığınız takdirde reklam marka yöneticisine geri dönecektir.
Bu yöntem gereksiz bir dizi prosedürden hem bloggerı, hem markayı hem de organizatör kuruluşu kurtaracaktır.
Tüm bu servisler tek bir çatı altında sunulduğunda hem bloggerlar, hem markalar hem de bu sistemi geliştirip kullanıma sunan girişimci kazançlı çıkacaktır. Modelin sürdürülebilir olmasının garantisi de kazan-kazan mantığına dayalı olmasıdır.
Medyanın içerik açısından zenginleşmesi, daha nitelikli içeriklerin ortaya çıkması için gelir kaygısı taşımayan yayınların artması gerekmektedir. Bunu sağlayacak tek kaynak ise bloglardır. En kısa zamanda bu dağınık zenginliklerin bir araya toplanması ümidiyle bol bloglu yarınlar dilerim.