Her hangi bir konuda uzun uzadıya yazabilmeyi marifet sandığım dönemlerde bana verilen hatıra defterlerinde en fazla sayfayı ben işgal ederdim. Dergilere yazmaya başladıktan sonra bunun aslında çok da faydalı bir meziyet olmadığını fark ettim. Fakat uygulamaya koymakta zorlanıyordum. Yazdıkça ve okudukça öğrendiğim en önemli kural; anlatmak istediğimizi mümkün olan en az kelime ile anlatmamız gerektiğidir. Eli kalem tutan herkesin bu kuralı kendine ara ara hatırlatmasında fayda var diye düşünüyorum. Zira insan yazmaya bir başladı mı harflerin şehvetine kendini kaptırması işten bile değil…
Kitap bize ana fikri veriyor; mümkün olan en az kelime ile derdinizi anlatın. Ayrıca bunu nasıl yapacağımıza dair iş hayatından yaşanmış örnekleri de bizimle paylaşıyor. Ben de kitabın ruhuna uymak için kendimi dizginliyor hem sunuş hem de özet kısmını mümkün olduğu kadar kısa tutuyorum.
Bilgi Notu: Nasıl ki pekmez tahinsiz, simit peynirsiz, kahvaltı çaysız olmaz, bu kitap da İkna ve Sunum Becerileri siz yavan kalacaktır. Brief: Kısa ve Öz kitabını okumadan önce mutlaka İkna ve Sunum Becerileri kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.
İlgi ve Dikkat Eksikliği – Güç Azalıyor
Enformasyon seli insanların odaklanma ve öncelikleri belirleme yeteneğini zayıflatıyor. Araştırmalar ortalama dikkat süresinin son beş yıl içinde 12 saniyeden 8 saniyeye gerilediğini gösteriyor.
Bazı bilim insanları sürekli ‘’faaliyet halinde’’ ve ‘’bilgi aktarma’’ olan insanların geçici IQ seviyelerinde 10 puan düşüş yaşabileceklerini belirtiyor.
Kesinti – Sayılar Korkutucu Düzeyde
Irvine’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde bilişim profesörü olan Gloria Mark, ortalama çalışanın kesintiye uğramadan veya kendisi elindeki işi bırakıp başka bir işe geçmeden belli bir iş üzerinde 11 dakika, 4 saniye harcadığını buldu. Mark’a göre kesintiye uğradıktan sonra ilk işe dönmek ortalama 25 alıyor.
Yeni Bir Profesyonel Standart
Uzun lafın kısası. Günümüzün bilgi dünyasının hızı, dikkat eksikliği, kesintileri ve sabırsızlığı, izleyicilerin ilgisi kaybolmadan önce sadede gelmenizi ve anafikri ortaya koymanızı gerektiriyor.
Özlü Olmakta Neden Bu Kadar Zorlanıyorsunuz: Yedi Büyük Günah
1) Korkaklık
Anlamsız kelimeler ardından saklanırsınız ve açık seçik bir pozisyon alma cesaretiniz yoktur. Birisinin size meydan okuyacağından veya farklı bir fikir ileri süreceğinden korkarsınız. O yüzden mesleki veya teknik dil ardında saklanarak mesajınızı maskeler ve orta yolu seçersiniz.
2) Güven
Sizin bilmediğiniz yok ve her şeyi en küçük ayrıntısına kadar anlatmaktan kendinizi alamadığınız için herkesi bunaltırsınız. Bilgiç veya ukala sözcüğü size tam anlamıyla uyar ve en sevdiğiniz konuda ders verebileceğinizden eminsinizdir.
3) Duyarsızlık
Durum: Bencilseniz ve başkalarının zamanına saygı duymuyorsunuz. Başkaları sizinle konuşurken aceleniz olabiliyor ama siz sahneye çıktığınızda zaman sanki duruyor. ‘’bir dakikanız var mı?’’ diye sorduğunuzda aslında ’’mümkün olduğunca uzatacağım’’ demek istiyorsunuz.
Söylediklerinizden zevk almaya başladığınızda konuşmayı kesmenin zamanı gelmiş demektir.
Medya uzmanı Dan Broden’a göre bir mülakat sırasında konuşmayı kesmenin en iyi zamanı, üzerinde tutkuyla çalıştığınız konuyu açıkça ortaya koyarak bu konuda daha fazla konuşmak isteğinizi belli ettiniz andır.
4) Rahatlık
Durum: Sizi iyi tanıyan kişilerin karşısında rahatlarsınız ve çeneniz düşer. Tanışıklık, küçümsemeyi ve özden uzaklaşmayı besler. Çifte standardınız oluşur: Önemli kişiler karşısında az ve öz konuşursunuz ama iyi tanıdığınız insanlarla lafı uzatırsınız.
5) Karışıklık
Durum: Kendiniz bile ne düşündüğünüzden emin değilken sesli düşünmeye başlarsınız ve bu çok büyük bir hatadır. Fikirler filizlenirken düzensiz, belirsiz ve bulanık olabilir. Herkesin içinde ortaya dökmediğiniz sürece bunun bir sakıncası yoktur.
6) Sorun
Durum: Zor kavramları basitleştirebilen insanlara saygı duyulmasına karşılık, bazı şeylerin basitleştirilmesinin çok zor olduğuna güçlü bir şekilde inanırsınız.
7) Dikkatsizlik
Durum: Genellikle söylediklerinize dikkat etmez ve hem zihninizin hem de verdiğiniz mesajın karışmasına izin verirsiniz. Bu da insanları tahmin yürütmek zorunda bırakır ve bunaltır.
Azar Azar Kırpmak
Bir hikâyeyi anlatırken 1. Aşamadaki ayrıntılar kesinlikle gerekli olanlar 2. Aşamadakiler çok fazla uzatmadan tat katanlar; 3. Aşamadakiler ise hikâyeyi ağırlaştırmakla birlikte fazla bir şey katmayan unsurlardır.
KISA ve ÖZ Haritaları: Özlü Olmayı sağlamak için Pratik bir Araç
Haritalar konuyu net, anlaşılır, tutarlı ve rayında tutar. KISA ve ÖZ haritada her biri belirli bir işleve sahip beş kutucuk bulunur. Ortadaki kutu, vermek istediğiniz mesajın anafikri veya başlığıdır. Haritayı çizmeden önce söyleyeceklerinizin hepsini içeren ve bunların sıra ve mantık akışını da belirleyen bir çalışma çizelgesi hazırlamanızı öneririm. Bunu Hazırladıktan ve parçalarını yerine oturttuktan sonra sıra çizmeye gelir.
Harita şöyle düzenlenir:
-Arka plan veya başlangıç
-Sebep veya uygunluk
-Dâhil edilecek ayrıntılarla ilgili bilgi
-Sonuç veya kara
-Sorulmasını beklediğiniz veya sizin sormak isteyebileceğiniz izleme soruları
Dijital Tufan
Mary Meeker ve Liang Yu’nun internetteki eğilimler konusunda 2013 yılında yürüttüğü bir araştırmaya göre insanlar akıllı telefonlarını günde ortalama 150 kez kontrol ediyor.
KISA ve ÖZ ünlülerinden: Verne Harnish
Mesajınızın duyulması için mümkün olduğu kadar az sayıda güçlü sözcük kullanmak en iyisidir. Anlatmak istediğiniz şeyi kısa ve öz bir şekilde ifade edin ki dinleyicileriniz bunu parçalara ayırıp mesajınızı alabilsin.
Meseleyi Daha Kısa Ve Öz Bir Şekilde Sunmak
İyi bir vaazın sırrı iyi bir başlangıcı ve iyi bir sonu olması ve bu ikisinin de birbirine mümkün olduğu kadar yakın olmasıdır. George Burns
Satış Sunumunu Kısaltmak
Başkalarının bir kitapta anlattığını on cümleye sığdırma arzusundayım. Friedrich Nietzsche
İkna Edici ve Özlü Olma Zamanı
Maalouf’un deyimiyle, makineli tüfek gibi konuşmak daima başarısızlıkla sonuçlanır. ‘’Yavaş yavaş konuşmak ve salondaki havayı koklamak durumun kontrolünü ele geçirmenizi sağlar. Duraklamak istediğiniz yerde durarak soruları da alabilirsiniz’’ dedi Maalouf. ‘’İnsanların kafalarında bir soru oluşmaya başlayınca o sırada anlattığınız on sayfayı duymazlar bile.
Sunumunuzu Yatırımcının İhtiyaçlarına Uygun Hale Getirin
‘’ Çoğu girişimci yaptığı işi öylesine tutkuyla bağlıdır ki herkesin bunu kendileri gibi kucaklayacağını varsayar’’ dedi Nashif. ‘’işimi başkalarının anlayabileceği gibi nasıl anlatabilirim?’’ diye düşünmezler’’
Bir şey yeterince açık ve netse, daha da netleştirmeye çalışmayın. Mükemmeliyetçiler, bir şeyi daha iyi, daha da iyi ve hatta daha da iyi hale getirmek için uğraşır. Eğer taşı gediğine koyduysanız, kalemin ucunu daha fazla inceltmeye çalışmayın, çünkü kırılabilir.
Gevezelik Etmeyin
Sadelik, ifadenin medar-ı iftiharıdır. Walt Whitman
Yayınevi : MediaCat Kitapları
Yazarı : Joseph McCormack