Cannes Lions 2017 ödülleri açıklandı, PR kategorisi özelinde kısa bir değerlendirme yaparak akıl dolu işlerden söz etmek istedim. Zira iyi bir şey yapıldıysa mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşmasını sağlamak sanırım hepimizin asli görevi.
Banko ödül alan birkaç konu var ve bu konularda ödül almak için herhangi bir fayda yaratmanız ve yaptığınız işin zeka parıltısı taşımasına gerek yok. Tahmin edebileceğiniz üzere dünyada en fazla istismar edilen bu iki konu kadın ve eşcinsellik. Bu iki konu üzerinde bir iş yaptığınızda herhangi bir şekilde fayda yaratmanıza da gerek kalmıyor. Gerçekten kadınların hayatını kolaylaştıracak spesifik sorunlara işaret eden işler oldukça kıymetli, fakat zihinlerdeki eşitsizliği derinleştirecek göstermelik işler gerçekten can sıkıyor. İlk örnek bu minvalde hazırlanan kampanyalardan biri…
Fearless Girl
Fearless Girl (Korkusuz Kız) adlı bir figür, ABD’de Wall Street’te bulunan ve gücün ve refahın sembolü olarak kabul edilen Charging Bull’un tam karşısına dikilmiş. 7 Mart 2017’de dikilen bu heykelin birkaç hafta sergilenmesi planlanırken gösterilen ilgi nedeniyle süre bir sonraki Kadınlar Günü’ne kadar (8 Mart 2018) kadar uzatılmış.
Kampanya kapsamında şehre gelen turistler ve Amerikalılar heykelin yanında fotoğraf çektiriyor ve #SHEMAKESADIFFERENCE etiketiyle sosyal medya üzerinden paylaşıyor. Tüm iş bu! Peki sonuç? Kadınların hayatında ne değişti, ne gelişti, hangi konuda bir farkındalık yaratıldı?
PR açısından gerçekten akıllıca bir iş olsa bile işin etik tarafını göz önüne aldığınızda gerçekten kolaycı ve hazıra konan bir iş olduğunu görebilirsiniz. Zira hali hazırda gündem olan pozitif ayrımcılık dalgası üzerinde sörf yapmaktan öte herhangi bir zeka parıltısı taşımayan bu iş kim bilir hangi emek dolu bir işin üzerinde yer aldı?
Bütün işler böyle değil tabi ki, gelin ruhunuzu okşayacak, akıl ve fayda dolu, insan zekasının insan yararına kullanıldığı işlere göz atalım. Şimdi Hindistan’a gidiyoruz.
Savlon’s Healthy Hands Chalk Sticks
Savlon’s Healthy Hands Chalk Sticks hayranlıkla izleyeceğiniz bir kampanya ve gerçekten ödülü de sonuna kadar hak ediyor. Hikaye dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’da geçiyor. Ödül alınan kampanyada ilkokul çağındaki çocukların hijyen alışkanlığı kazanmaları ve bu yolla sağlıklı bir neslin yetişmesi amaçlanmış.
Sağlıklı Çocuklar, Güçlü Hindistan mottosu ile yola çıkan ekip çocukların ellerini temiz tutmalarını sağlayacak zeka dolu bir çözüm üretmiş. Zira ülkede çatal, kaşık kullanmak yerine el ile yemek yeme alışkanlığı bulunuyor. Bu da çocukların sağlığı açısından hiç de istenen bir durum değil.
Kişisel sağlık ürünleri üreten Savlon bu kültürel kodla çatışma yoluna gitmeden muhteşem bir sorun aşma stratejisi kurgulamış. İlkokullarda kullanılmak üzere sabun özellikli tebeşir geliştiren firma teneffüs sırasında çocukların ellerini yıkamalarını bir oyun haline getirmiş. Bu şekilde 300 bin çocuğa ulaşan Savlon yıl sonuna kadar 1 milyon çocuğa ulaşmayı hedefliyor. Fayda ve zeka dolu bir uygulama…
The DNA Journey
Keskin bir zekanın ürünü olan bu kampanyanın videosuna altyazı eklenerek Türkçeleştirilmiş, sizi video ile başbaşa bırakıyorum.
The Refugee Nation
Geçirdiği tüm modernleşme ve medenileşme süreçlerine rağmen insanlık birbirini öldürmekten bir türlü vazgeçmiyor. Ölüm deryasına dönen cehennem ülkelerinden kaçabilenleri de yine bir dizi sıkıntı bekliyor. Bu sıkıntıların ilki hiç bilmediğiniz topraklarda yaşamaya çalışmak.
Suriye savaşı ile dünyanın gündemine oturan mülteci sorunu ülkesinden uzaklaşan mültecilerin sayısı nedeniyle görmezden gelinebilecek ölçüyü çoktan geçti. Durumu ifade eden bir çok çalışma görmüştük fakat bir tanesi tam anlamıyla bir zeka gösterisine dönüşmüş. Hayran kalmamak elde değil.
“Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan o kadar çok mülteci var ki toplansalar bir ülke olur” fikrinden hareket eden Uluslararası Af Örgütü, Refuge Nation (Mülteci Ulusu) ismiyle yeni bir ulus fikri yaratmış. Tabi bu ulusun bir de bayrağı olmalı, renk seçimi de hayranlık uyandıracak derece de akıllıca yapılmış. Can yeleğinin rengi olan turuncu Mülteci Ulusu’nun bayrak renkleri olarak belirlenmiş. Bir PR çalışanı olarak imrenerek hayranlık beslediğim bir işti, büyük bir saygıyla ayakta alkışlıyorum.
Teddy Gun
Muhteşem bir hiciv fikrinden çarpıcı bir PR işi çıkartmış FCB Chicago ve Illinois Council Against Handgun Violence.
Bilindiği üzere ABD’de belli marketlerden ekmek, peynir satın alır gibi silah satın almak mümkün. Zira ülke ekonomisinin çok büyük bir kısmını silah tüccarları elinde bulunduruyor. Bunun doğal sonucu olarak da oldukça etkin bir lobi gücü oluşturabiliyorlar. Silahlara kolay erişim sağlanabilen ülkede (kampanyaya göre) sadece 2015 yılında 36.252 kişi ateşli silahlarla öldürüldü.
Silahların kolay satışına karşılık Teddy Bear oyuncağının bir markette satılabilmesi için onlarca denetimden geçmesi gerekiyor. Silahların satılabilmesi için ise sadece bir kaç kanun maddesi ile regüle ediliyor. Bu yasalar da eyaletten eyalete göre değişiyor.
Duruma dikkat çekmek isteyen kurum ayı şeklinde bir silah tasarlıyor ve toplumsal farkındalığı arttırmak, kongre üzerindeki baskıyı arttırmak için caddelerde iki ürünü sergiliyor.
Bu kampanyayı düşünen ve uygulayan aklın karşısında da saygıyla önümü ilikliyorum.
The Impossible Signing Sessions
En yaratıcı teknoloji kullanımı kategorisinde gönülleri fetheden kampanya Belçikalı bir online kitap mağazasından geldi.
Kitap fuarında imza almaya gelen okurlara sürpriz hazırlayan firma, ünlü yazarlardan imza alma geleneğine oldukça farklı bir yaklaşım getirdi. Firma ziyaretçilere davetkar bir soru sordu: Hayranı olduğunuz fakat şu anda yaşamayan bir yazarın satın aldığınız kitabı imzalamasını ister miydiniz? Cevabın kesinlikle evet olduğunu bilen firma, yapay zeka da kullanarak yazarların ek yazılarını taradı ve “eğer bir imza atmış olsaydı nasıl imza atardı” sorusuna cevap aradılar. Ortaya da böyle muhteşem bir sonuç çıktı.
Okurlar kitaplarını daha önce hiç görmedikleri yazarlara imzalatmış oldu, firmanın bu kampanyası 16 milyon kişiye ulaştı, satışlar %40 arttı, marka farkındalığı %5 arttı.
Unsafety Check
En çarpıcı kampanyalardan biri de şüphesiz Unsafety Check. Siyah Amerikalılar sosyal medyadan da şahit olduğumuz gibi günlük yaşantıları içerisinde her an şuursuz bir polis tarafından uyarı yapılmaksızın öldürülebiliyor. Bu duruma zaten hayatımızda olan bir kavramı ters düz ederek dikkat çekmeyi başaran kampanya harika bir başarı elde etti.
Facebook’tan aşina olduğumuz Güvendeyim uygulaması tersinden Güvende Değilim olarak kurgulanınca ciddi anlamda bir farkındalık yaratılmış oldu. Siyahi pop starların da destek vermesiyle kampanya uluslar arası etkinliklerde de ödül alabilecek bir erişme sahip oldu.
Buradayım ve kendimi güvende hissetmiyorum şeklinde ilan ettiğiniz konumlar ABD haritası üzerinde görüntülenebiliyor ve tüm insanlar bu haritaya erişebiliyor. Teknolojinin insan yararına kullanılmasına dair oldukça anlamlı bir uygulama ortaya çıkıyor.
Care Counts Program
Bazen doğru o kadar açık bir şekilde ortadadır ki, biz onu kıyıda köşede gizleniyor zannettiğimizden görmekten aciz kalırız. Beyaz eşya üreticisi Whirlpool ve kar amacı gütmeyen kuruluş Teach for America böyle bir gerçeğe ışık tutmuş.
ABD’de her gün 4.000’den fazla çocuk okulu asıyor. Bunun nedeni üzerine düşünmemiz istense eminim hepimiz derin sosyolojik analizler yaparak işe başlarız. Halbuki sorun hiç de o kadar karmaşık değilmiş. “Temiz kıyafet bulamadıkları için çocuklar okula gitmiyor”, evet sorun bu kadar basit.
Whirlpool da bu sorunu muhteşem bir kampanyaya dönüştürmüş. Yetkililerle görüşülerek okullara çamaşır makinesi ve kurutma makinesi kurulmuş. Çocukların kıyafetleri bu makinelerde yıkanmaya başladıktan sonra izlenen çocukların okula katılım oranları %87 artmış. Başarısı kanıtlanan program 2 yıl içerisinde 30 fazla okula ulaşacak şekilde genişletilmiş ve 300’den fazla okul programa ilgi göstermiş. Bazen sorunlar da çözümler de gerçekten oldukça basit olabiliyor, hayata katkıları çok büyük olsa bile.
Coins Of Hope
Çocuklar için yapılan ve gerçekten fayda üreten her kampanya ödüle layıktır, hele ki işin arkasında emek ve akıl varsa. Coins of Hope da böyle yürek kabartan iyi niyetli bir kampanya. Kampanyanın amacı Avrupa’daki kayıp çocuk vak’alarını azaltmak, zira kayıp sayıları oldukça iç karartıcı düzeyde.
Avrupa’da her iki dakikada bir çocuk kayboluyor ve yıllarca hiç haber alınamadığı oluyor. Medyanın ilgisi olay anında yüksek olsa da üzerinden zaman geçtikçe ilgi kayboluyor, kampanya bu durumun hiç gündemden düşmemesini sağlamak için 1 milyon adet 2 Euro madeni paranın tura kısmına 20 yıldır kayıp olan bir çocuğun yüzünün basılmasını sağladı. Paralar 10 Avrupa ülkesinde sürekli dolaşımda olacağı için kayıp çocuk vak’ası da unutulmayacaktı.
Dolaşımda olan madeni paralardan eline geçen sosyal medya kullanıcıları #CoinsOfHope etiketine para ile özçekim yaptıkları resimleri paylaştı, medya da konuya büyük ilgi gösterdi. 180 milyon medya erişimine veya 70 milyon sosyal medya erişimine ulaşan kampanya bazı kayıp çocukların bulunmasını da sağladı. Kampanya Missing Children Europe tarafından yürütülmeye devam ediyor.
Ödülü satın alınamayan yarışmalar gerçek zekanın ürünlerini görmemizi de sağlıyor. Bu yönüyle Cannes Lions’a katılan ve ödül kazanan kampanyalar mutlaka takip edilmeli diye düşünüyorum, videoları izlerken bile aklınızda şimşekler çakabiliyor.