Kurumsal hayatın trendleri yeni teknolojilerin etkisiyle yön değiştiriyor. Son dönemde trendin ibresi kurumsal blog kavramından yana.
Kurumsal bloglar, daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen internet neslinin bir ürünü aslında. İnternet neslinin müşterileri, çalışanları ve paydaşları ilişki içerisinde oldukları şirketlerle daha az resmiyet taşıyan kanallar üzerinden iletişime geçmek ve bilgilendirilmek istiyor. Şirketler için eşsiz bir fırsat yaratan kurumsal bloglar, bilgiyi özellikle talep eden ilgili kitleye ulaştırması açısından da önemlidir.
Kurumsal blogların yaygınlaşması ile yeni bir iletişim kültürü doğuyor. Bir aracısız iletişim platformu olan kurumsal bloglar, iletişim süreçlerini kısaltan, prosedürlerden kurtararak sadeleştiren ve kurumu ilgililer nezdinde şeffaflaştıran yönleriyle iletişim kültürü açısından şirketlerin geleceğinde belirleyici bir rol oynayacak.
Kurumsal blogları değerli kılan en önemli neden internet topluluklarının ve kullanıcılarının kurumsal blog içeriklerini önemsemesidir. Edelman’ın yayınladığı Trust Barometer 2015 raporuna göre şirket çalışanlarının ürettiği içerik, bir gazetecinin ürettiği içerik ile aynı düzeyde güvenilir bulunurken, şirket CEO’sunun veya bir ünlünün ürettiği içerikten daha fazla güvenilir bulunmaktadır.
Güvenilir ve değerli içerik üreten şirket çalışanları kurumsal blogun değerini de arttırmakta, içerik kalitesi de doğrudan karlılığa etki etmektedir. Zira online müşteriler satın alma kararı vermeden önce mutlaka ürün hakkında resmi bir içerik okumaktadır. Bunun nedeni ise ilgili üründe markanın vaat ettiği ile bağımsız kaynakların değerlendirmeleri arasında ne düzeyde bir farklılık olduğunu tespit etmektir. Bu değerlendirme satın alma süreçlerinde oldukça etkilidir.
Birkaç istatistik
Kurumsal blogların;
- HubSpot’a göre marka bilinirliğine ve yatırım getirisine katkısı kurumsal blog olmayan firmalara oranla 13 kat fazladır.
- Kapost’a göre 2020 yılında gelindiğinde müşterilerin büyük bir bölümü ilişkilerini herhangi bir çalışanla konuşmadan kuracak. Bu nedenle içerik kalitesi kurum açısından oldukça önemli.
- Pamorama’ya göre bloglar içerik doğruluğu açısından güvenilir kaynaklar listesinde 5.sırada.
- Sysomos’a göre blog yazarlığı konusunda en aktif yaş grubu 21-35 ve bu grup toplam içeriğin %53’ünü üretiyor. Blog içeriklerinizi üretirken veya içerik desteği alırken bu kitleyi dikkate almalısınız.
- Dream Systems Media’ya göre bireylerin toplam internet kullanım süresinin % 23’ü sosyal ağlar ya da bloglar için ayrılmıştır.
- BlogHer’e göre bloglardaki yorumlar ABD’deki tüketicilerin %61’inin satın alma kararları üzerinde etkili oluyor.
- Content Plus’a göre tüketicilerin %60 şirketin ürettiği bir özel içeriği okuduktan sonra şirket hakkında daha olumlu düşünüyor.
- 21-51 blog gönderisi sitenizin trafiğini %30 oranında arttırırken, en az 52 blog gönderisi ise trafiğinizi %72 oranında arttırmaktadır.
- İçerisinde görsel bulunan bir blog yazısı için en ideal uzunluk 1000-1600 karakter arasıdır ve okunması yaklaşık 7 dakika sürmektedir.
- Pazardaki rakiplerinizin %72’si yeni müşteri çekmek için bloglarını kullanmaktadır.
İstatistik listesi oldukça uzun, her bir madde kurumsal blogların yeni çalışma hayatını nasıl şekillendirdiğine dair önemli ipuçları sunuyor.
Müşteri Çağında Kurumsal Hikayecilik
Firmayı, insanların zihninde yaşayan bir canlı haline getirmek, ona bir kişilik kazandırmak ve markayı insanlarla etkileşim halinde tutmak için storytelling (hikayeleştirme) muhteşem bir iletişim kapısıdır. Büyük firmaların tamamının bir ana hikayeleri ve bir de dönemsel hikayeleri vardır. Apple, Samsung, Google ve bildiğiniz diğer milyar dolarlık firmalar…
Eski müşteri tipi bu hikayeleri anlatarak dilden dile taşır, marka hayranlığını besler ve hikayenin daha geniş kitlelere ulaşması için önemli katkılar sunardı. Yeni müşteri tipi ise bizzat hikayeye dahil olmak istiyor. Bu talebin firmalardaki karşılığı ise kurumsal bloglar.
İçerik Sıkıntına Çözüm Kurumsal Bloglarda
Kurumsal içeriğinizi paylaşabileceğiniz mecra ve türü sınırlıdır. Asıl can sıkıcı olan şey ise ilgili mecralarla paylaşabileceğiniz içerik çeşidinizin de sınırlı olmasıdır. Zira firma için değerli bulunan içerik, medya tarafından değerli bulunmayabilir. Bu gibi durumlarda içeriğinizi müşterilere ulaştırmak için kurumsal blog can simidi görevini üstlenmektedir.
Özellikle kısıtlı sayıda kişiyi ilgilendiren bir sektörde faaliyet gösteriyorsanız sizin için bir kurumsal blogun değeri daha da artmaktadır.
Kendini Gerçekleştir; Alan dışı Uzmanlıklar
ABD’li psikolog Abraham Maslow’a göre yaşamsal anlamda tüm ihtiyaçları karşılanmış bir birey “kendini gerçekleştirme” gibi psikolojik temelli yeni bir ihtiyaç hissetmektedir. (İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi) Kurumsal bloglar, çalışanlarınızın kendi uzmanlık alanlarının yanı sıra ikinci bir uzmanlık alanında da bilgilerini paylaşmalarına ortam hazırlayarak kendini gerçekleştirme sürecinde etkin bir araç olarak kullanılabilir. Jeff Howe’ın, Crowdsourcing kitabında anlattığı gibi bilimsel anlamda üretilmiş birçok çözüm, ilgili bilim dalının dışındaki kişilerce üretilmiştir.
Howe göre; alan dışı bir başarı, kendi alanınızda elde edeceğiniz bir başarıdan çok daha tatmin edicidir. Bunun en büyük örneği ise Innocentive’dir.
InnoCentive, şirketlerin kendi AR-GE birimlerinde çözemediği problemleri toplayarak bilime ilgi duyan bilim insanlarıyla paylaşan bir havuz sistemidir. Bu sisteme sorun bildirilir, sisteme kayıtlı binlerce uzman bu soruna çözüm bulmaya çalışır ve çözümü bulan kişi firmanın vaat ettiği para ödülünü de kazanmış olur.
Yani özetle; alan dışı uzmanlık dünyaca önemsenen bir kendini gerçekleştirme aracı, dahası bir gelir elde etme yolu olmuştur. Kurumsal blogu bu bağlamda değerlendirebilir ve çalışanların bloga katkı sunarak, alan dışı olsa bile uzmanlıklarını göstermelerini sağlayabilirsiniz.
Sosyal olan yani toplumu ilgilendiren herhangi bir eylemin en büyük özelliği; faydalı olduğunda aynı anda birden fazla fayda üretmesidir. Bir sosyal medya aracı olan blogun da doğru değerlendirildiğinde şirket için birden fazla fayda yarattığını gözlemleyebilirsiniz: Sektöre liderlik etme, pozitif geri dönüşler, itibarda artış, daha fazla ve doğru geri bildirim, satışlarda artış…