Yine bir okuma istatistiğiyle karşınızdayız, fakat içiniz rahat olsun (veya rahatsız olun) bu yazının sonu ne kadar da cahiliz ile bitmiyor, Global English Editing tarafından açıklanan (A Guide to Global Reading Habits) Küresel Okuma Alışkanlıkları Rehberi 2016‘ya göre ülkemizde bir hafta boyunca okumaya ayrılan süre 5.9 saat olarak açıklanmış.
Globalde, kitap okuma oranlarının artışına en büyük katkıyı e-kitapların sunduğu düşünülüyor. 2013 yılında e-kitap satışları toplam atışların %12.3’lük bir bölümünü oluştururken, 2018’de tüm satışların %25’ni oluşturması bekleniyormuş.
Fakat bu sayıların ülkemizde gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor, zira ülkemizde yayınlanan e-kitapların fiyatları, basılı hallerinden çok da farklı değil. Bu nedenle Türk okuyucusu ağırlıklı olarak basılı kitapları tercih ediyor. E-kitap okumak için bütün araçlara sahip olsam da (tablet, Kindle, akıllı telefon) ben de kitabı kokusuyla, kağıdıyla sindirmeyi sevenlerdenim.
Çok Okumak Yol ile Bağlantılı Olabilir mi?
Bu rehbere bakmak nasıl aklıma geldi? İşe gelip giderken tercih edebileceğim birden fazla güzergah bulunuyor. Metro, minibüs, dolmuş ve otobüs olarak farklı seçenekleri tercih edebiliyorum. Bu süreçte dikkatimi çeken şey ise; metro kullandığımda çok daha fazla kitap okuduğum oldu. Zira otobüs, minibüs ve dolmuşlarda kitap okumak çok da mümkün olmuyor.
Yolların delik teşik oluşu, araçların kalabalıklığı, sert frenler, sert gazlar derken başlayan mide bulantısı nedeniyle kara vasıtalarında çok da fazla kitap okunamıyor. Bu durumu gözlemlediğimde yalnız olmadığımı da fark ettim. Söz konusu otobüs/dolmuş değil de metro olduğunda okumak çok daha rahat bir hale geliyor.
Metroda yol alan birinin yaşadığı devinim insanı okumaktan alıkoymayacak düzeyde ritmik ve tahmin edilebilir. Ayakta kalsanız bile rahatlıkla okumaya devam edebiliyorsunuz. Bu durum aklıma, “bir ülkedeki metro ağı yayılımı ile kitap okuma oranı arasında bir bağıntı olabilir mi?” sorusunu düşürdü.
Listeler tam anlamıyla örtüşmese de en çok okunan ülkelerle, en fazla metro istasyonuna sahip olan şehirler arasında bir bağıntı bulunuyor. | 10 Largest Metro Systems In The World |
En Yüksek Okur Yazarlık Oranı Finlandiya’da
Okuma yazma oranı açısından ülkeler değerlendirildiğinde en yüksek orana Finlandiya sahip. PISA 2015’te Okuma kategorisinde Kanada ile beraber ipi göğüsleyen ülke olmuştu.
İlginç bir şekilde Finlandiya’yı diğer İskandinav ülkeleri takip ediyor. ( Sanırım havaların soğuk olması okuma alışkanlığının gelişmesi konusunda pozitif bir etken. :))
Türkiye Okumaya Haftada 5.9 Saatini Ayırıyor
Aklınıza gelen ilk soru “en fazla okuyan ne kadar okuyor?” oldu değil mi? Neredeyse iki katımız bir süre ile Hindistan listede birinci sıraya oturmuş. Haftada 10.7 saatlik okuma süresi ile birinci olan Hindistan’ın ardından 9.4 saatle Tayland ikinci olurken, 8 saatle Çin üçüncü olmuş. Listeye bakarak okumaya en fazla zamanı Asya ülkelerinin ayırdığını söyleyebiliyoruz.
5.9 saatlik haftalık okuma süresiyle Türkiye 30 ülke (global okuma oranını da bir ülke sayarsak) arasında 20. oldu. Ülkemizin sıralaması çok şaşırtmamakla birlikte listenin alt sıraları gerçekten ilgi çekecek türden (sırasıyla): İspanya, Kanada, Almanya, ABD, İtalya, Meksika, İngiltere, Brezilya, Tayvan ve Japonya. Listeye göre en az okuyan Japonya haftada toplam 4.1 saatini okumaya ayırıyor.
İstatistikler size gerçeğin sadece görmek istediğiniz kısmını görmenizde yardımcı olur, asıl doğru olan ise görülmesi gerekeni görmektir. Bu istatistiklerden çıkarılması gereken ders ise hala yeterince okumadığımız gerçeğidir. Peki Neden Kitap Okumalıyız diyenlerdenseniz sizi de buraya beklerim: Neden Kitap Okumalıyız?