Çocukluğumuzun en eğlenceli yanlarından biriydi Nasreddin Hoca, göle maya çalması, eşeğe ters binmesi, hanımıyla tatlı çekişmesi… Hikayeleri ile kendi gerçekliğimizi anlamamızı sağlardı, hem de en eğlenceli şekilde.
Ben de medya analiz raporlarındaki gerçekliği yani gazetelerin erişim skorlarını Nasreddin Hoca‘nın bir fıkrası ile açıklamaya çalışacağım. O meşhuurr kazan doğurdu fıkrası ile erişim skorunu anlamaya çalışalım. Tabi önce fıkrayı hatırlayalım: Kazan Doğurdu
Hoca komşusundan bir gün kazanı ödünç ister. İade ederken de hem teşekkür eder, hem içine minik bir kazan koyar. Komsusu merakla bu minik kazanı sorunca da, “Komsu, bizdeyken kazanın doğurdu” der. Komsusu bu ise pek sevinir.
Aradan epey zaman geçer, Hoca yine komşusundan kazanını ödünç ister. Komsusu da sevinerek verir. Ama bu kez aradan günler, haftalar, hatta aylar geçer, kazandan ve Hoca’dan ses çıkmaz. Nihayet bir gün komsusu konuyu açmaya karar verir, ”Hoca bizim kazan ne oldu?” diye sorar. Hoca da üzgün bir ifadeyle, ”Komsu çok zaman geçti aradan, senin kazan öldü. Sana nasıl söyleyeceğimi düşünüp duruyordum” deyince sinirlenen komsusu, ”Hocam ne diyorsunuz? Hiç kazan ölür mü? Kazan canlı mi ki ölsün?” Hoca, ”Doğurduğunu kabul etmiştin, sesin çıkmamıştı, simdi ölünce neden feryat ediyorsun” der komşusuna.
Bu muhteşem hikaye, olayları menfaatine paralel şekil yorumlayan insanlar eşsiz bir şekilde tasvir etmektedir. Şimdi dönelim erişim skoru kavramına ve bu hikaye ile ne alakası olduğuna…
Yazılı Basında Erişim Skoru Nasıl Hesaplanır?
Erişim skoru; gazetede yer alan bir haberin kaç kişiye ulaştırıldığını tahminlemek için medya takip ajansları tarafından kullanılan bir kavramdır. Bu skoru hesaplarken gazetelerin tirajları 3 ile, dergilerin tirajları ise 4 ile çarpılmaktadır. Yani bir gazetenin en az 3 kez, bir derginin de 4 kez el değiştirdiği ve okunduğu varsayılır.
Hemen örnek bir haber ve rapor ile erişim skorunu hesaplayalım. Bir gün önce geçtiğiniz bir haberin Hürriyet, Sabah, Posta, Sözcü, Habertürk, Türkiye ve Milliyet gazetelerinde yer aldığını varsayalım. Bu durumda erişim skorumuz ne olacak?
7 gazetenin günlük tirajlarını topladığımızda 1.732.696 sayısına ulaşıyoruz. Gazetelerin 3 kez el değiştirdiği varsayımından hareketle bu sayıyı da 3 ile çarpıyoruz ve 5.198.088 sayısını elde ediyoruz. Örnek haber için hazırlanan raporda şu şekilde bir ibare yer alacak:
Hürriyet, Sabah, Posta, Sözcü, Habertürk, Türkiye ve Milliyet olmak üzere toplamda 7 ulusal gazetede yer alan haberimiz 5.198.088 kişiye erişmiştir.
Dijital Basında Erişim Skoru Nasıl Hesaplanır?
Daha önce de belirttiğimiz gibi reklam eşdeğeri ve erişim skoru açısından dijital basının en büyük handikabı erişim sorunun gerçeğe yakın oranlarda ölçülebilir olmasıdır. Dijital basında bir haber için skor oluştururken hesaba katılan parametrelere göz atmak istersek;
- Haberin yayınlandığı kategori
- Haberin yayınlandığı yer (manşet, alt bölümler)
- Haberin yayınlandığı konumda kalış süresi (manşette kalma süresi önemlidir)
- Haberin okunma sayısı
Okunma sayısı da dahil olmak üzere tüm bu verileri anlık olarak ölçen yazılımlar ve web servisleri bulunduğundan dijital basında varsayımsal değerler kullanmak açıkçası pek de mümkün olmamaktadır. Hürriyet, Sabah, Posta, Sözcü, Habertürk, Türkiye ve Milliyet gazetelerinde yer alan bir haberin okunma sayısı, haberin içeriğine de bağlı olarak 2 ila 5 milyon arasında bir sayı olacaktır. Peki aynı haberi yazılı basındaki hesap metodolojisiyle hesaplarsak sonuç ne çıkacak?
Milliyet 12.3 milyon, Hürriyet 9,05 milyon, Sabah 6,25 milyon, Posta 1,43 milyon, Sözcü 5 milyon, Habertürk 5,23 milyon ve Türkiye’nin de 1 milyon günlük tekil okuyucu sayısına sahip olduğunu düşünürsek (*) ilgili haber sitelerinde yer alan bir haberin 40,26 milyon kişiye eriştiğini varsayabiliriz. Ve dikkatinizi çekmek istiyorum bu sayıya yazılı basındaki 3 çarpanı dahil değil. Bir de açık olan bilgisayar, akıllı telefon veya tabletteki bir haberi en az 3 kişinin okuduğunu varsayarsak ilgili haberin 120,78 milyon kişiye eriştiğini varsayabiliyoruz.
Yazılı basın ölçüm metodolojisi ile dijital basın değerlendirildiğinde erişim skoru açısından uçurum oldukça büyümektedir. Bu tip bir uçurum açıkçası çok da kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle dijital haber sitelerinin varsayılan erişim skoru belirli kriterlere göre (*) yeniden değerlendirilir. Bu hesaba göre de Milliyet.com.tr’ye girilen bir haberin 2,07 milyon, Hürriyet 1,43 milyon, Sabah 0,66 milyon, Posta 0,25 milyon, Sözcü 1,48 milyon, Habertürk 0,74 milyon ve Türkiye’nin de 0,12 milyon okunduğu varsayılmıştır. Bu şekilde indirgenmiş çarpanlarla yapılan bir hesaba göre bile dijital basında yayınlanan bir haber 6,75 milyon kişi tarafından okunmaktadır.
Tüm bu hesaplardan sonra ortaya tam da Nasreddin Hoca’nın istediği gibi bir tablo çıkmaktadır. Medya analiz raporlarında kazanın hem doğurabileceği hem de düşük yaparak ölebileceği kabul edilir.
Sonuç olarak; aynı yöntemle hesaplandığında dijital basının erişim sayısı, yazılı basının erişim sayısının 24 katı kadardır, sadece dijital basında reel okunma sayısı baz alındığında bile dijital basın ortalama 1,5 milyon daha fazla okunma sayısına erişebilmektedir.
3 yazı boyunca şikayet edip durdum diyebilirim, fakat meramımı anlatabildiğimi düşünüyorum, bir sonraki yazıda dijital basın bu anlamsız denklemde kendine daha fazla nasıl yer bulabilir, nasıl pastadan daha fazla pay alabilir konusuyla beraber dijital basına yönelik medya takip uygulamaları üzerinde duracağım ve konuyu sonlandıracağım.
Faydalı olması dileğiyle…
Notlar
* Sayılar Eylül 2015 sayıları olup güncel sayılar farklılık göstermektedir.
* Her takip şirketi kendine göre bir erişim hesabı belirlemektedir.